Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
Herkese selamlar
Arşivi kurcaladıkça dökülüyor anılar.
Bu av çok özel ve güzel benim için.O gün hem havası hem balıkları hem de akşamı çok güzeldi
21 Aralık günü söylenenlere göre en kısa gün,yine limandayım havada sert lodos ve yağmurda ara ara ıslatıyor.
Sabah uyanması,kahvaltısı derken vakit 11-12 oluyor ve kasvetli havanında etkisiyle insana bir ağırlık ve tüm gün yatma isteği geliyor.
Ancak
Boş durur mu levrek vurma dürtüsü
Saate,rüzgarın şiddetine bakıyorum ve hemen ani bir planla ve cesaretle halatları çözüp denize açılıyorum.
1 saat gidişe 1 saat gelişe 2 saatte dalışa ayırdığım zaman hava kararmaya başlıyor zaten.
Limanın konumuna göre lodos karadan denize doğru esiyor.Kıyılarda rüzgarın şiddeti hiç hissedilmediği için pek korkutucu gelmiyor ancak açıldıkça dalgalar ve rüzgarın kuvveti giderek artıyor.
30 knotu gördüğümüz bir günde yelkenleri olabildiğince kısarak rüzgarın şiddetini ve darbelerini azaltıyoruz ve daha konforlu bir seyir ile yola devam ediyoruz
1 saatlik seyir zevkinin ardından belirlediğim adaya gelerek kuytusuna sığınıyoruz ve hemen giyinerek dalışa başlıyorum.
Yağan yağmurlar ve esen sert lodos suyu tamamen ayrana çevirmiş.Bulutların içinde yüzer gibiyim adeta.
Levrek avı için bulanıklık avantajdır ama bu kadar bulanıklıkta çok fazla.
Kendimi kıyıda taşlara atıyorum ve agaşonlarla adayı turlamaya başlıyorum.Adanın burnuna gelene kadar hiçbir canlılık belirtisi yok ve moraller sıfır.
Adanın burnuna yaklaştıkça bulanıklık azar azar dağılmaya başlıyor ve tam istediğim koşullar sağlanıyor.
Dalgalar kabarmış,dipte yosunlar her bir yere savrulmuş ve görüş zıpkının ucunu görecek kadar.
Teselli ikramiyesi olarak ilk dizgiye porsiyonluk bir çupra geçiyor.
Hala gözler levrek ararken her zaman levrek vurduğum bir noktaya geliyorum ve balığın oralarda olabileceğini hissederek güzel bir nefeslenmeyle 2 metrede agaşona yatıyorum.
Uzun süren agaşonun ardından artık son saniyelerime geldiğimde yüzeye çıkmaya hazırlanırken arkamdan gelen levrek kafamın üzerinden geçiyor ve dönüp şişin ucunda öylece poz veriyor.
Garrranti bir atışla şiş kebap olan güzel levrek tüm günün çabasının boşa gitmediğini göstererek dizgiye dahil oluyor.
Tüfeği kurduktan sonra 3-5 metre öteye giderek tekrar agaşona yatıyorum ve daha indikten 15-20 saniye sonra salına salına gelen diğerinden daha iri olan yalnız kovboyuda dizgiye alıyorum.
Tekrar birkaç metre öteye gidip agaşon ve kısa bir sürede üçüncü levreği alarak artık dönmem gerektiğini hissediyorum ve dönüşe başlıyorum.
10 metrekarelik alanda 3 levrek toplasan 15 dakika sürede.
Tekneye geliyorum ve dostlara bir haber.Akşama balık var şu saatte limandayım orada olun hep birlikte yiyelim.Okey
Yelkenleri açarak yine harika bir seyirle limana varıyorum ve balıkları hemen deniz kenarında temizliyorum.En kısa gün böyle değerlendiriliyor.
Hiçbir stres yaşamadan,en sade ve güzel şekilde doğa ile başbaşa kalarak,mazot yakmadan,balıkçıdan levrek almadan günümü bitiriyorum ve geriye sadece denizden taze çıkmış orijinal levrekleri mideye indirmesi kalıyor.
''Levrekleri fileto çıkararak veya dilimleyerek fırın tepsisinde soğan,patates,sarımsak,tane karabiber,kekik ve zeytinyağı eşliğinde fırında pişiririm fotoğrafları bir sonraki yazıya artık 🙂 ''
Herkese sağlıklı dalışlar.
Aha diss geldi 😆 Avlar, anlatım ve fotoğraflar için ayrı ayrı tebrik ederim. Yelkenli olayı işi çok farklı boyuta taşıyormuş. Zıpkıncılığa imrenenleri şimdi daha iyi anlıyorum 😀 😀 Orjinal levrek ve çipura olayını ilk nam-ı diyar 'Recai Başkandan' duydum. (Balık Avlak Yeri Adamlarında ikidir reklamını yapıyorum he) 😆 Çiftlikler çok olunca balığında replikası orjinali oluyor.
Avlar ve anlatım guzel. Avlarin daim olsun. Gözüme çarpan en can alisi resmi sonda gördüm bu saate çalışan var canı çeken var.. saglicakla dal...
@zencuk İzmir balık çiftliği cenneti olduğundan artık balıklara kimlik soruyoruz Türk mü suriyeli mi diye.Bazı yerlerde her mevsim çiftlik balığı oluyor kaçan hayvan yerleşiyor oraya.Balıklar ufakken kaçtığından yine denizde büyümüş oluyorlar ancak şekil ve renk farkı var yinede.
Tebrikler nefesine saglik anlatim on numara yelkenli zaten harika kiymetini bil kac kisi senin yasadiklarini yasiyor olabilirki sayilidir .
@kaancalam senin paylaşımları dört gözle bekliyorum desem yeridir 🙂 Fotoğraflar, av günü anlatımları hepsi mükemmel. Nefesine sağlık avların daim olsun.