Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
İyi akşamlar değerli forum üyeleri
Bu hikaye biraz eskiye dayalı,arşivin diplerinden.
Şimdi anlatacağım olay ve av arasında yaklaşık 2 ay var . Nereden nereye geldin ! demeyiniz 🙂 Anlatmaya başlıyorum.
7 Aralık 2018 , İzmir körfezinin köpürdüğü,sert rüzgarın estiği bir gün yine levrek avlamak için halatlarımızı çözerek zar zor limandan ayrıldık ve adaya sıkı bir seyir yaparak vardık. Giyindim,suya girdim ve avımı yaptım. Buraya kadar her şey çok güzel. Ben de dümdüz denizi sevemiyorum.Dalarken illaki kıpırtılı olacak hava . Ancak nereden bilebilirdim ki o günün benim tüm sezonuma mal olacak günün olduğunu. Avlandıktan sonra yelkenleri açarak adadan avara olduk ve limanımıza doğru yola koyulduk. Bizim liman girişi çok kötüdür. Hem tamamen poyraza açıktır.Midilliden kopan rüzgar büyük dalgalar oluşturarak liman mendireklerine vurur hemde liman inşa edilirken derinleştirildiği için,kıyı birden sığlaştığı anda dalga kırılarak boyu dahada büyür.
Liman ağzına geldiğinde motor çalıştırılır ve yelkenler indirilerek içeriye girilir. Motoru çalıştırdık tamam da pervane dönmüyor ki.Meğersem şaftla motor arasındaki kaplinin çıkacağı tutmuş. Motor çalışsa da pervaneyi döndürmüyor.
Panikle ve şaşkınlıkla o kaosun,büyük dalgaların arasındaydık ve hızla kıyıdaki kayalıklara doğru akıyorduk. Tek şansımız çapayı atıp sürüklenmeyi biraz yavaşlatmaktı.Çapayıda attık ancak o dalgalardan dolayı çapada taradı ve biz kayaların üzerindeydik artık.
Hemen limandaki trol teknelerinden yardım istedik ancak onlarda gelene kadar altımızı bayağı bir vurduk her vuruşunda içimiz yanıyordu.
Trol tekneside çok kıyıya yaklaşamadığı için halatını yüzerek gidip almam gerekiyordu.Elbiselerimi nasıl giydiğimi bilmeden suya atladım ve halatı alıp bağladıktan sonra limana girebildik.
O günü bu şekilde atlattıktan sonra artık kış sezonu tamamen bitmişti bizim için. Hatta çok ağır hasarlarla karşılaşıp tamamen bile bitebilirdi deniz zevkimiz 🙂
Neyse ki sigorta,bilirkişi yollayarak teknenin durumuna baktı ve masrafları karşıladı.
Hemen tekneyi kızakladık ve tamirata başladık. İki ayda tamamlandıktan sonra yüzebilir hale gelmişti. Ancak o iki ayda ne levrekler dolaşmıştır meralarımda kim bilir.
Ocak ayından Mart ayına kadar süren denizsizlik hasreti son bulmuştu. Kıyıdan gidiyorduk yine ama pek verim alamıyordum. Tekneyi indirir indirmez dooğru adaya rotayı çizdik.
Mart ayında buralarda levrek bitti bitter. Sezonun son balıkları gözükür onlarda tek tük olur. O kışın bolluğu bereketi sürülermiş,trofelermiş falan bitmiştir.
Adaya vardığımızda görüntü aynen dediğim şekildeydi. Hiç kuyruk yoktu suda . Artık levreklerin gittiğine emindim ancak uzun süredir dalmadığım için sudanda çıkasım yoktu hiç.
Daha önce güzel levrekler vurduğum bir bölgeye geldiğimde agaşonuma gelen yalnız kovboy levreği dizgime asmıştım ve tatmin olmuştum açıkçası.
Tüfeği kurup tekrar agaşona yattığımda ise daha iner inmez karşılaştığım baba levrek sürüsünü görünce bir sevindim anlatamam. Hiç riske atmadan diğerlerine göre biraz ufak olsa da bana en yakın olan levreği vurup makarayı açtırdım ve yüzeye çıkıp bi ohh dedim.
O levreğide dizgiye asarak dalışımı bitirdim.
Tabiki uzun süren hasretten sonra bi hatıra fotoğrafı çekilmesek olmazdı.
Güneşin artık yavaştan kaybolmaya başladığı zamanda demiri toplayarak Urla iskeleye harekete koyulduk. Urla ile bizim liman arası 45 dakikalık mesafe.Burada güneş ayrı bi güzel batar. 3-5 gün kalmalı yolculuklarımızda burası bizim mekan olur. Urla yerleşim yeri denizden biraz uzaktır. Burasıda iskele mahallesi.Birkaç meyhane,bar,fırın ve marketi dışında birde küçük bi limanı vardır. Hoştur. Tanju Okan'ın hayatını geçirdiği ve sonlandırdığı yerdir. Urlalı yelkenciler her sene onun adına yelken yarışları düzenler. Burada içilen her duble rakının bir tanesi ona içilir. Herkesin radyosunda ''Deniz ve Mehtap'' çalar.
Bu da Tanju abimizin Urla sularında dolaşırken söylediği ''Kadınım'' şarkısı.
Fotoğraflarda oynama yok birebir orjinal renkler.
Levreklere ne oldu ? derseniz
Bir güzel temizlendikten sonra o gün pişirilip eş dostla mideye indirilmiştir.
Şimdilik bu kadar.
Başka yazılarda buluşmak ümidiyle sağlıcakla kalın.
Geçmiş olsun her konu ders niteliğinde bu senin başından geçenler belkide bizde ders olacak anlatım on numara kardeşim amaç bi iki foto paylaşıp kaçmak değil iyi kötü denizle alakalı her şeyi paylaşmalıki öğrenelim tekrar geçmişler olsun...
@ridvan teşekkürler. Her hata bir ders,ne hata biter ne ders.
Yazıyı bir solukta okudum. Büyük bir badire geçirmişsiniz geçmiş olsun. Tekneyi o şekilde görünce içim cız etti. Av maceralarını bir solukta ve büyük bir keyifle okuyorum. Fotoğraflar, anlatım avlar her şey mükemmel. Foruma can katan paylaşımların için teşekkür ederim.
Tekne için geçmiş olsun. Böyle zamanlarda sigorta-kasko yaptırmanın önemi çıkıyor ortaya, umarım ekspert ve sigorta şirketi üzerime düşeni doğrudan yapmıştır. Bazen uğraştırıp ekstradan canda sıktıkları oluyor. Balıklar içinse tebrik ederim. Son başlıkdan sonra sanki bu elbisede biraz bol mu durmuş uzerinde, biraz ekmek falan mı yesen napsan? 😆 😆
Bu arada diğer üyelerin veya forum stalker'larının (üye olmadan uzaktan izleyenler) başlık açmama nedeni olabilirsin. Olayları öyle kaleme alıyorsunki başlığa girmeden hemen bir çay-kahve alıyorum elime 😆 Bunun üzerine konu açılmaz diyip sessizce okuyup ayrılıyorlar başlıklardan 😓
Tekne için geçmiş olsun. Böyle zamanlarda sigorta-kasko yaptırmanın önemi çıkıyor ortaya, umarım ekspert ve sigorta şirketi üzerime düşeni doğrudan yapmıştır. Bazen uğraştırıp ekstradan canda sıktıkları oluyor. Balıklar içinse tebrik ederim. Son başlıkdan sonra sanki bu elbisede biraz bol mu durmuş uzerinde, biraz ekmek falan mı yesen napsan? 😆 😆
Bu arada diğer üyelerin veya forum stalker'larının (üye olmadan uzaktan izleyenler) başlık açmama nedeni olabilirsin. Olayları öyle kaleme alıyorsunki başlığa girmeden hemen bir çay-kahve alıyorum elime 😆 Bunun üzerine konu açılmaz diyip sessizce okuyup ayrılıyorlar başlıklardan 😓
😀 😀 😀 elbiseden şansım sonunda güldü artık. bu da boldu marka değiştirdim bende. kalıplar farklı tabi
Es deli rüzgar es 😀😀 Tekne alırsam adını böyle koyucam :))
Geçmiş olsun kötü olmuş ama yine de halledilmiş. Ben de biraz çırpıntılı suyu severim hatta çırpıntıyı geçtim suyun benden başkasının giremeyeceği kadar bozuk olduğu durumlarda içim kıpır kıpır olur, görüş yapan belirli yerlerim vardır ve dalgalı suda oradan ne geçeceği belli olmaz:)
Tekne, yelken işi biraz da keyif işi sadece dalış için çekilmeyeceğini düşünüyorum, biraz emek uğraş zaman istiyor. Bu virüs çıkınca yaz planları da biraz değişti, bakalım uygun hava yakalarsam kayak ile kamp yapmayı düşünüyorum biraz yabancı dalgıçlardan özendim:) En çekindiğim konu ise dalga durumu umarım aynı durumu yaşamam.
@ganos rüzgar durumunu sürekli takip edip ona göre yola çıktıktan sonra pek sıkıntı olmaz sanırım. Bu sene Marmariste,Bodrumda kano kürekle akdenizi gezen pek çok maceraperest vardı.Sabahları kürek çekip uygun bir koy bulunca çadır kuruyordu elemanlar. Zıpkınla oltayla balık tutup akşam yemeklerinide çıkarıyolardı.
Valla güzelmiş, bir çift de İstanbul'dan Çanakkale ye kamp yapa yapa gidiyor. Siz hangi siteleri takip ediyorsunuz? Deniz tahmin sistemi vardı ama artık ekranı küçültüp de kıyıya yakın yerlere tıklayamıyorum. Motor da takmayı düşünüyorum ama o zaman da kürek kullanmam olacaksa motorsuz olsun dedim.