Kuzey Ege'nin cömert suları -2

Sevgili dostlar !!!

Bugün sizi yine Kuzey Ege'ye götüreceğim. Boğazın tam çıkışında,harika mı harika güzellikteki meralarda dalıp balık vuracağız ve pişireceğiz.

Yazın o güzel günlerinden birinde,evvel zaman içinde sargozlar taş içinde.. Her neyse 😀 Atladık yine kayığa gittik Mavri adasına. Akşama balık lazım dendi vurulur dedik. Müjdat Turan ile beraber atladık bota gittik tavalık vurmaya.

Akıntı yok denecek kadar azdı. Böyle olunca iri bireyler meramızda olmuyordu. Bizde ya taş altı avlanıyorduk ya da ufak tefek sinarit,akya palazları ile oynaşıyorduk.

Botumuzu demirledik ve meraya dağıldık. Güzel bir sığlığın üzerinde kısa bir dalış yapıp döneceğiz. Kendime bir yol belirleyerek agaşonlara başladım. Balık oldukça hareketli ve boldu ancak agaşonlarıma üçer beşer gelen vatozlar rahatsız ediyordu beni. Hele oldukça iri olduklarında..

Dalıştan önce de palamut iplerimin iyice yıprandığını görmüştüm ancak kısa süre dalacağımız için üşenmiştim değiştirmeye.

Güzel bir yemlik balık ordusunun önüne agaşona yattım. Bir şeyler göreceğimden çok emindim,derken tek bir akya palazı beliriverdi ve nişan aldım. Tam tetiği çekeceğim sırada benim palamut iplerinden bir tanesi kendini bıraksın mı. Suda bir ses bir şaşkınlık. Bende şaşkın balıkta şaşkın. Tabi biraz ürktü ve uzaklaştı.Baktım tek lastiğim sağlam duruyor. Dedim ben bunu vururum. Birkaç kabza sesinden sonra balık tekrar bana doğru yönelince bende ona doğru hamle yaptım ve kolumun en son uzandığı yerde tetiği çektim. Yaklaşık 3 metre gibi bir mesafeden tek lastikle akyayı vurmayı başardım.

Balığı dizgiye aldıktan sonra makaradaki yedek palamut ipini hemen takıverdim ve ava devam ettim.

Birkaç agaşondan sonra bir tanede sinarit palazı vurunca dönüşe geçtim. Dönüş yolunda da birkaç sargoz çipura alınca dalışı bitirdim. Kümesten yumurta alır gibi balığı vurup gelmek çok harika bir his. İzmir'e döndüğümde o meraları çok aradım tabiki.

Yemekliğimizi alıp kayığa dönünce bir güzel yemekler yapıldı,yenildi.

O günün sonrasında birkaç balık buzlukta kaldı ve tüketmemiz gerekiyordu. Napalım napalım dedik girdik mutfağa ve ''Süngerci Tavası'' yapalım dedik.

Bu yemek eski süngercilerin kayıklarında elindeki malzemelerle yaptıkları çok basit ancak bir o kadar da leziz yemek

Tarifini,öncesini ve sonrasını ekliyorum aşağıya.

Ocağı yakın, derin bir tavayı üstüne koyun , tavanın dibine zeytinyağı dökün.

Temizlenen balığı bütün olarak tavaya yatırın. Domatesleri balığın üstüne halka halka kesip döşeyin. Sivri biberleri bütün bütün yerleştirin. Bol limon halkalarıda ekleyin. Defne yaprağını kırıp koyun,tuz,karabiber,kekik ekleyin. Yarım bardak su koyun.

Kısık ateşte kapak kapalı bir şekilde yarım saat kadar pişmeye bırakın.

Balık suyunu salacak ve kendi suyunda pişecek. Domates ve limonun suyu ile karışacak. Ekmek banmaya doyamayacaksınız. Bu yemekte soğan sarımsak falan yok. Sadece balığın kendi suyunun verdiği tat.

Yaparsanız benim adıma da bir çatal atınız ekmek banınız. Afiyet olsun. ( Eşkina ve levrek ile de muazzam oluyor)