Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
Sevgili dostlar
Öncelikle herkese kucak dolusu sevgiler,sağlıklı günler,bereketli avlar.
Bu yazımız tek bir güzele ait. Bu hafta çok güzel dalışlar yapıp kelle levrekler çipuralar vurmak nasip oldu ancak onları sonraki yazılara saklıyorum. Bu yazının tek konuğu sinarit çünkü zirvedekiler daima yalnızdır. Derrrmişim
Birkaç gün önce havanın üzerimize bastığı denizin düpdüz gökyüzünün bulutlu olduğu bir günde açıkçası hiç dalmaya hevesli değildim. Öyle bunaltıcı kasvetli havaları çok seviyorum ancak üşenmiştim açıkçası. Akşam 19.30a kadar arkadaşlarla boş boş oturduktan sonra hadi bi dalayım spor olsun ıslanayım 1 saatliğine hesabı bir arkadaşımı yanıma alarak bot ile bize çok yakın olan ancak bu zamana kadar hiç gitmediğim merak ettiğim bir kayalığa gittik.
Denizin ortasındaki kayalığın etrafını karakıyı yaparak taş atarak sürünerek agaşon yaparak bitirdim ve bir adet ispendek vurabildim sadece
Saat 8i geçtiğinde dalışı bitirmeden bi evin önü merasında birkaç noktaya bakıp çıkayım dedim. Tam 15 dakikam vardı görüşü kaybetmeme ve yeterliydi benim için
İlk agaşonda etrafımı saran meraklı,cesur ve bir o kadarda tırsak çömez sinaritlerden bir tanesini aldım.
İyice nefeslenip ikinci agaşona yattığımda ortam fenaydı. Papazlar izmaritler kupesler bir yerlere kaçışıyor kiloluk sargozlar zıpkının ucunda rus ruleti oynuyor mürenler kafalarını çıkarmış eşkinalarla sohbet ediyor derken orta sudan üzerime bir karartı geldi ki akya diye hevesle bir bakış attım gördüğüm tek şey 6-7 kiloluk çipuraların göz temasım ile birlikte kaçışmalarıydı. O boyutlarda hatta daha ufak kiloluk çipuraları vurmak inanın sinaritten akyadan daha zor.
Sinarite kısmet diye girdiğim evin önü merasındaki devasa çipuralar aklımı çelmişti ancak bir daha agaşona geleceklerini sanmıyordum.
Yattığım yerde bir süre daha bekledikten sonra tetik düşürmeden sakince yavaş yavaş yüzeye çıktım.
Artık ne zamanım kalmıştı ne de başka yatacak nokta. Tek dalış daha yapıp çıkacaktım sudan
Akıntıyla birlikte sürüklendiğim son noktama harika bir nefeslenme ile harika bir düşüş yapmıştım. Bir şeylerin yaşanacağından tetiği çekeceğimden emindim.
Küçük balıkların hareketleri yine bir şeylerin geleceğinin habercisiydi ve gözümü kırpmadan hareket etmeden bekliyordum. Sadece önüme odaklanmışken arka sağımdan önüme doğru koyu lacivert rengin içinde sırtı mosmor üzeri yıldızlı karizmanın öz evladı sinarit baba asi bakışıyla bana bir bakış attı ve çok sakin şekilde derinlere doğru hareketlendi.
Saniyelerin seneler gibi geçtiği o an zaman suyun altında durdu. Tüfeğimi gizlediğim kayanın arasından çıkartıp doğrulttum ve sadece sırtının mor renklerini görebildiğim sinarite çok hızlı ancak bir o kadar güzel,tüfeğimden emin şekilde tetiği çektim.
Zıpkından kurtulan şiş balığın kemiğini kırmıştı. Ben yüzeye çıkıp nefeslenecekken o ise son nefeslerini veriyordu.
Yavaş yavaş misinayı topladım ve sinaritin çaresiz bakışları arasından elimi solungaçlarına soktum. Dümdüz denizin gökyüzü ile griye bürünmüş renkleri arasında sinarit parıl parıl parlıyordu. Güneş sanki ellerimde batıyordu. Kırmızısından tut pembesine moruna mavisine kadar her renk vardı üzerinde.
Bottaki arkadaşıma balığı göstererek gelmesini işaret ettim. Bota çıkar çıkmaz güneş daha gitmeden birkaç fotoğraf çekildik ve döndük.
3 agaşonda neler neler görüp yaşamıştım 15 dakika içerisinde.
Daha güzelleri siz dostlara nasip olsun. Görüşmek üzere
Burdan o sinaritlere sesleniyorumke, banada ulaşsınlarke 🤣 Tebrikler kaptan 🍻
@kaancalam her zamanki gibi güzel anlatım ve güzel avlar. Av hatıranızı keyifle okudum. Keyifli ve bol avlı dalışlar dilerim 👍