Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
Gereksiz bir konu olarak görülürse şimdiden herkesten özür dilerim. Herkesin ilk avını hatırladığını düşünmekteyim. Belki o günleri hatırlayarak herkes nerelerden nerelere geldiğini, verdiği emekleri, gelişmesinini veya gençliğini hatırlamış ve paylaşmış olacak. Benim ilk avım yaklaşık 20 cm boyunda bir kefaldi. Tüm dalga geçmelere rağmen ne zayıf çırpınışını, ne de Muzaffer bir komutan gibi eve gelip duyguğum gururu hiç unutmadım.
10 sene önce dayımın eski paslı ve yıpranmış lastikli 75lik yılmazıyla vurduğum kefaldi. izlediğim dapiran cdlerinin kattığı bilgiler sayesinde mayonun ceplerine taş doldurarak ufak çaplı agaşon denemeleriyle 10-15 saniye nefes tutarak kefal sürüsünü yaklaştırıp sürüye rastgele bir atış yapmıştım. şişte parlayan kefali görünce kıyıya torpido gibi yüzüp balığı öldürmüştüm. ardından göğsüme terlik koyarak o eski lastikleri zar zor çekip 1 tanede sarpa vurmuştum.
o balıkları pişmiş şekilde tabağımda görünce zehiri kaptığımı fark etmiştim 🙂
1994 60 cm yılmaz tüfek ve Yılmaz palet elbise hak getire adını hatırlamadığım birde maske çok uzun zaman balıkları arkasında palet salladım çok güzel balıkta vardı o dönemler ama ben avlamayı bilmediğim için onları kovalayarak vurabişeceğimi düşünüyordum bir gün yine böyle bir kovalamaca sırasında ço sığ bir suda 0.40cm kıyıda denize paralel dökülmüş kayaların arkasında oluşan havuzda iri bir sargoz gördüm yer İskenderun tüccarlar sitesi önü balık taşların arasında bir oraya bir buraya saklanarak benden kaçmayı başarıyor bende tekrar arayıp buluyordum kafaya takmıştım o gün o balığı alacam nihayetinde biraz uğratan sonra balık kovalamacadan sıkılmış olacak ki hadi ne yapabilirsin dercesine önüme dikildi atışımı karnına yaptım maksat geniş bölge ıskalamayım ve nihayetinde ilk balığım almış oldum o heyecanla dalışı bitirip evin yolunu tutum evdekilere anlatacak çok şeyim olduğunu ve artık balık vurabildiğimi bağıra bağıra söylemek geliyordu içimden balık yaklaşık 300gr bişeydi ve hala o günleri bu gün gibi hatırlıyorum daha sonrasında o merada çok sayıda çupra sargoz azda olsa levrek kefal kaya aldığım oldu o mera sayesinde balıkları kovalayarak değilde taş altında sıkıştırarak avlayacağımı öğrendim agaşona ise 22 yaşımda başladım işte buda benim gerçek hikayem😇😇
İlk avım da +20 kg 2 tane akyayı aynı şişe geçirince bırakamadım bu sporu.. Yahu nasıl avcılarsınız 1 kişi bile şöyle sağlam atamamış. 😆 😆
Kendimi bildim bileli deniz ve balıkçılık hastalığı bünyeme işlemiştir.Tabi o zamanlar babamla olta ile okul zamanları hafta sonları ve sömestrlarda full time olarak gidebiliyordum. Fakat zamanla videolarınında etkisiyle zıpkın ve su altı daha büyüleyici gelmeye başlamıştı. Fakat ailem tehlikeli ve yaşımı küçük bulduğundan engellemeye çalışıyorlardı. Edremit körfezinde dedem ile bakir sayılabilecek bir sahilde denize giriyorduk. Genç bir arkadaş belinde kemer ve o dönem için iyi sayılabilecek bir zıpkınla geldi ve dalışına başladı. Tabi bende imrenerek izliyordum, bi yandan da bizimkileri işlemeye (kafasını ütülemek suretiyle) çalışıyordum. Neyse bu arkadaş sudan çıktı. Belindeki dizgiyide komple doldurmuştu ama tavalık sargoz, kefal hatta lapin balıkları vardı. dedemde beceremem düşüncesiyle -git rica edip zıpkını al, balık vurursan söz alıcam zıpkın- dedi. Gidip konuştum. Sağolsun zıpkını kurup verdi. Turuncu palet ve maskemle girdim suya ve çok geçmeden yosunların arasında saklandığını düşünen ve ilk balığım olan lapini vurdum. Hiç gülmeyin ordaki kefaller çok hızlıydı o zamanlar, size yaşlı kefaller denk gelmiş. 😆 😆 Neyse efendim şişe geçen lapini sallaya sallaya sudan çıktım fakat dedem sonucu kabul etmedi tabi 😆 😆 Bu balık ot balığı yenmez yenecek balık vurman lazım dedi. Zıpkınıda kendin kurucaksın, yanında kuracak adam mı gezdireceksin diyince mecbur suya geri döndüm. Suda bir miktar hava kabarcığı çıkartmak zorunda kalsamda zıpkını kurabildim. 😆 Bu kez karagöz vurup sudan çıktım. Buda olmaz ahtapot isteriz dese de ertesi gün gidip mavi kabzeli, gri gövdeli ve amber lastikli 60'lık ilk zıpkınım olan Yılmaz Tüfekci zıpkını aldırdım. O zamandan beri nerde bir lapin görsem sarılıp ağlaşırız 😆 😆
Abiler maşallah çok güzel anılar şimdi bende buraya bir resim atarm ama iç sularda av yasakmış iç sularda çok balık vurdum bende yılmaz tüfek ile avlandim yıllardır içimde denizde balık vurmak denizin o büyüleyici dünyasında dalış yapmak var sonunda tamam dedim bu işi yapan kişilerin eğitim şeklinde olan videolarını izledim her ayrıntıyı onemseyerek dinledim elime daha önce zıpkın almış biriyim ama hiç zıpkın almamış gibi sıfırdan onunla ilgili de videolar izleyip biseler öğrenmeye çalıştım bu sporu yapan kişilerle irtibata geçip onlardan bilmedim şeyleri öğrendim hala da öğreniyorum belki denizde ilk dalışı mı yapmadım ancak salgindan sonra ilk dalışimi yapıp o heyecanlı sevincimi burda sizlerle paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum🙏
Ben geyikli de oturuyorum ve 17 yaşındayım Bozcaada ya geçmek için kullanılan yeni iskelenin altında 6 metrelerde 50 den fazla kepçe, kamyon, araba lastikleri var bir yaz günü oraya gitmiştim lastiğin içindeki parlayan midye kabuklarını görünce orada olduğunu anladım önce heyecanımı dindirmek için satıhta biraz bekledim sonra dalış geçtim ve almaya çalıştım fakat başaramadım yaklaşık 5/6 dalış tan sonra artık hırs yaptım ve onu alıp çıkıcam dedim daldım lastiğe iyice tutunmuştu ağızı önde kafası arkada kollarıyla kafasını koruyordu elimi arkasına geçirip sıkıca tuttum ve onu aldım o zaman bıçak falanda yoktu yanımda kafasını çevirdim organlarını boşalttım ve kıyıya yüzdüm kıyıya vardığımda insanların hayretle yanıma geldiler sonra bendeki ahtapot sevdası hiç bitmedi. Okuduğunuz için teşekkürler.
2012 de başladım öncesinde yılmaz zıpkın almıştım ama kullanamadım biri aldı geri getirmedi...Oltadan dönerken zıpkıncı bir abimizi görmüş sohpet etmiştik ve orda ben numarasını alıp başlayacaktım ama Seneler sonra aradım belki 10 sene sonra aradım :))) Benim ilk avim kikla ve sonraki 3_4 sene sadece kikla vurdum halen resmi var bulursam yüklerim ..Paylaşmak güzeldir bir gün kefal birgün belki levrek çoğu zaman ıslanmakla bile yetineceğiz ama o anı bile paylaşmak bizim ortak noktamız olacak ...
Merhaba başlayalı 3yil oldu ama toplam da 5 balık anca vurmuşumdur.bunlardan ikisini resimledim büyük diye !!!diğerleri parmak kadar k.göz dü.bu kefalleri ilk miad olarak kabul ediyorum 😎 sıkılmış boş boş gezerken bu ikisi geçiyordu yüzeyde Ben 1 tane gördüm ezdim tetiği meğer iki tane vurmusum Şok oldum tüfek ve elim zangir zangir titriyordu elimin titremesi heyecan dan tüfeğin titremesi iki balık vurdugumdan mış.suuun icinde bağırdım panik yaptım balığı sonduremedim solungaclarina parmak soktum vs canileştim.buzluk da 3 ay kadar sakladım her gelene çıkartıp gösterdim.cok fakli bir his bunu sadece siz anlarsınız .kıyıya çıktığım da ise hastalığa yakalanmış tim artık Allah'ın izniyle de bırakmam.insan en az birşeyi çok iyi yapabilmeli.okudugunuz için teşekkür ederim sağlıcakla
Bu yazıyı 2014 yılında, rahmetli Ozan Yıldırım'ın kurucusu olduğu zıpkıncı.com da yayınlamıştım. Zıpkınla balık avına ilk başladığım gün ve aynı zamanda ilk vurduğum balığın hikayesini sizlerle paylaşmak istedim.
İçim içime sığmıyordu, acaba başarabilecek miydim? Neden olmasın ki ? 1000 tl yi aşmıştı harcadığın para seve seve başaracaksın dedi iç sesim o kadar video izledin, haftalarca malzeme araştırdın sordun soruşturdun, severek takip ettiğin zipkinci.com dan bir çok şey öğrendin şimdi artık bambaşka bir dünyaya atım atmaya geldi sıra vb düşüncelerle boğuşup uykuya daldım. Sonunda sabah saat 05:00 telefonun alarmıyla uyandım.
Biraz su, bir iki lokma bir şey attım ağzıma heyecanla şampuanladım elbiseyi. Önce ayaklar sonra üst kısım derken nefes nefese elbiseyi giymeyi başarmıştım. Aynada bir baktım kendime offfff bu ne şekil işte bu dedim. Apartmandan çıkar çıkmaz anlam veremediğim bir tedirginlik hali, ya eli boş dönersem amaaan ilk elin günahı olmaz demişler. Hem sen daha acemisin dedim.
Neyse tedirgin tedirgin geldim kıyıya. Çoraplar, eldivenler, paletler gözlüğe tükürük derken attım kendimi suya. Birkaç palet vuruşu derken neden boynum ve başım üşüyor acaba ? Elbisede bir sorun mu var ? Hiç böyle bir sorunla karşılaşan da olmamıştı forumda diye düşünüp avel avel gezerken elbisenin başlığını kafama geçirmeden suya girdiğimi fark ettim 😀 Başlıkla uğraşırken maske suya düştü. Maskelerin yüzemediğini, maskeyi dipten almak için gözü açık dalarak acı bir şekilde öğrendim derinlik 2,5 mt civarıydı zaten daha derine gitmemem gerektiğini de biliyordum aslında tek dalmamam gerektiğini de biliyordum fakat zaten dalmayacaktım ki amacım satıhta gezip maske şnorkel kullanmayı öğrenmek vs.
Misina sarılı makarasıyla birlikte 90 lık Picasso Elite zıpkını 1. Çentiğe kurup başladım gezmeye. Kıyı boyunca yüz yüz yüz tek canlı benim sanki. Denizde şnorkelden aniden gelen ve yutulan deniz suları o suların şnorkelden atılması, buğulanmış maske camları, deneme atışından sonra dolaşan ve baş edilemeyen makaradan gelen ve direkt şişe bağlı misina derken Sonra izlediğim videolar okuduğum yazılar geldi aklıma biraz geç geldiler ama olsun. Hayatımdaki en keyifli anı yaşamama sebep oldular. Ölü gibi yattım suyun üstüne ve gırtlağımdan ritmik sesler çıkardım.
1-2 dk sonra altımda küçük balıkların toplandığını fark ettim aptal aptal onları izlerken göz ucuyla gördüğüm 10-12 kefalden oluşan bir grup görür görmez asıldım tetiğe ve fiyasko 1. Çentik hiçbir işe yaramamıştı heyecandan kalbim yerinden fırlayacaktı sanki uzunca bir boğuşmadan sonra 2. çentikle hazırladım tüfeği ve yer değiştirip gırtlak sesine devam nede olsa bir kere işe yaramıştı neden olmasın 🙂
Ve o an gelmişti artık önümden geçen 1.5 kiloluk bana balina gibi gelen dev kefaller… Heyecanımı bastırıp bekleyebildim biraz ve bastım tetiğe balığın vurulduğunu göremedim sadece zıpkını atıp misinayı tuttuğumu hatırlıyorum. Misinanın titremesiyle kendime geldim. Evet işte oldu sonunda! kendime doğru çektim misinayı ve iki elimle sarıldım kefale. Göz göze bakarken içim içime sığmıyordu. Tek elimle kolum arasına ve göğsüme bastırdım kefali. Diğer elimle dizgiyi aradım yok ! Şişe baktım yok ! Heyecandan balığı o kadar sıktım ki zavallı bayıldı galiba hareketi kesti. Bunu fırsat bilip bıçağı solungacından sokup kafa arkasından çıkardım herhalde ölmüştür artık derken, ani bir çırpınma Allah'tan elimde eldiven var. Neredeyse 10 dk kadar kefal elimde bekledim. İlk vurduğum balık bu kaçmasına izin veremezdim 😀 Dizgiyi de budum taktım balığı sevinç içinde bu bana yeter dedim.
Geç kalmadan eve döneyim eşim merak eder diye düşünürken başlangıç noktasından epeyce uzaklaştığımı fark ettim ve yavaş yavaş başladım geri dönmeye. Uzaktan küçük bir balıkçı teknesi bana doğru geliyordu biraz daha yaklaştım kenara tırsmadım da değil hala üzerime geliyor, biraz daha kıyıya yüzdüm iyice yanaştı artık gözlüğü falan çıkardım ayakta durabiliyorum tekne yanaştı yanıma balıkçı bana Can sen misin? Evet dedim şaşkın bir şekilde.
Abicim yenge barınağa geldi. Seni çok merak etmiş gel tekneye götürelim seni dediler. Saat kaç ki dedim endişeli şekilde saat 11.30 dediler. Sabah 05:30 dan öğlen 11:30 a kadar suda kalmışım ve dün akşam kaç gibi gelirsin ? diye soran tedirgin eşime saat 08:00 gibi gelirim dediğimi anımsayınca 🙂 Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Siz ona eve gitmesini söyleyin benim eşyalar burada onları alıp eve gideyim sağ olun dedim bana gülüp geri döndüler. Dalışa başladığım noktaya yüzerek geri döndüm 🙂 Eşime yerimi söylemişler tabi. Sudan çıkacağım plajın ucunda kızgın bir şekilde bekliyor. Bu fotoğrafı da kendisi çekti. Ben kıyıya çıktım. Sonra ne mi oldu ? Sonrasını sizin hayal gücünüze bırakıyorum…
@can Yalnız ilk dalış için muhteşem bir süre performansı. 👌 Belli ki balıkçılar gelmese daha da devam ederdi. Yine de sevdiklerimizi meraklandırmamak en iyisi. Her ne kadar en azından benim için dalış konusu hanımla sık tartışma konusu olsa da onlar en büyük destekçimiz.
İlk avim behramkale tarafında oldu.elbise seçimim yanlış olmasına rağmen elbisesiz daldım ve ilk zipkinimla balık aldım.yalniz suda kafayı yedim ilk bir karış boyunda balıklara sıkıyordum sonra (avcılık iç gudusu) vaz geçtim.biraz ileride daha büyükleri vardı onların yanına gittim.biraz ileride daha büyükleri vardı biraz daha gittim kol gibi balıklar dipte yemleniyordu,daha ileri gitmedim.zaten baya derinleşti su açıkçası korktum.cunki ne kulak eşitleme ne nefes tutma ne nefeslenme bende sıfır bilgi dalmaya çalışıyorum.
Sonra döndüm kıyıya 20 cm civarı kirlangiclar ve 10 cm civarı barbun ama onlarda sikmadim büyük balıkları görünce onlar bebek geldi gözüme sonra mirmirlar gözüm takıldı.
Dipte yemlenen mirmirlar en uçağı 300-400 Gr dir.ilk atışlarda vurdum ama bir sebeble hepsi parçalanıp sisten cikti çok üzüldüm.
Sonra anladım çok yakından tetik duruyordum biraz daha uzaktan atış yapmaya basladim.bu sefer olmuştu ama ilk defa zıpkın kullanmama rağmen ilk atışında balık aldım belki şans belki isabet.
Elbise çok sıktığı için giymedim demiştim tabi dizide yok balık vurdumu kıyıya yüzüp eşime balığı verip geri dönüyordum .
Uzakmiyim gün sonu finali akşama mırmır ızgara yaparım dedim fakat kıyıya döndüğümde eşime verdiğim baliklari sorduğumda ;
Onlar canlıydı hareket ettiği için kıyamadım hepsini saldım dedi.
1 tane bırakmış .
Anca onu foto çektim.
Bu arada akya kacirdim hee .Allah'tan kaçırdım ama o kafayla kesin beni bogardi o .
Herşeyde bir hayır var derler ya kacirdigima şimdi daha çok seviniyorum.
Ama o kocaman gözleri ve kafadaki şeritleri görmek bile çok güzeldi , bir gün tekrar karsilasicaz onunla.
@yigitt aynen yani şuan fırsatım olsa hemen giderim.gerci bir bodrum gezisi yapicam inşallah kısmet olursa şu seyahat yasağı bir kalksa akşamına yola cikicam.
@can Bu resim hiç yabancı gelmedi, tekrar merhaba 🙂
İlk avım 1988 Marmaris Turunç Hotel önünde kefal oldu. Tüfeğin lastiğini kurmaya gücüm yetmediğinden sabırla lastikleri kurup veren Hayrettin abi sayesinde ilk avımı da yapmış oldum. Bu hastalığı kapmama vesile oldu diye bana iyilik mi yapmış, yoksa kötülük mü bilemedim 😀 O gün bugündür kendi halimle tavalıklara her daim devam.
2007 yılında mahalledeki arkadaşlar, işlettiğim Kafeteryama gelip bana avladıkları balıkları gösteriyorlardı. Forum harici sosyal medyanın olmadığı zamanlardı. bir çok zıpkıncı formuna üye olup konuları , anıları okudum. balıkları görsel olarak öğrendim. Merak ettim o zamanki erkek arkadaşım şimdiki eşim Rahmetli İlhan Görgü'yü arayıp benim için elbise, maske Şnorkel vb dalış ekipmanları alacağımı makul fiyat vermelerini söylediler. Elbise, eldiven, maske, Şnorkel Patik ve bıcak için 400 Lira ödemiştim. Nemrut marka 75 lik zıpkını bir arkadaş, zamanında yaptığım bir iyilik karşılığı toplayıp hediye etmişti. Evden erken saatte elbiseyi giyip kaçardım annem abam kızmasın diye. Atlardım motosikletime Eşim Murat ile buluşup en yakın kıyıya giderdik. İlk balığım Hani balığıydı. O zamanlar balığa çıplak elle bile dokunmaktan korkardım. Ayağıma göre siyah palet olmadığından, tutuncu renkteki paletimi ayakkabı gibi kesip eşimin paletini giyerdim. yokluğun çok olduğu ama dostluğun bol olduğu yılardı :))
İlk avınızın hikayesini bir solukta okudum. Forumdaki aktiviteye katkı sağladığınız için teşekkürler. Eşiniz Murat Beyi de foruma bekleriz. iyi forumlar 👍
@elcin-guner Zıpkıncıdan beri özendiğim çiftsiniz arada eşime derim beraber dalalım diye hatta sizi örnek gösterirdim ama malesef onun için deniz ve havuz sadece yüzmek için var dalış onun için imkansız hoşgeldiniz Eşinizide bol bol selamlar imroz kadir abinin orada denk gelmiştik eşiniz ve sizle ama kalabalık olduğu için tanışmamıştık.Umarım sizi gören dalmak için can atan bayanlara örnek olursunuz.
Yaşım 41 ama zıpkın yaşım maalesef ki 3.. Yıllar önce Yılmaz zipkinlarin, turuncu paletlerin ve ağzı burnu komple kapatan yuvarlak maskelerin olduğu ama internetin olmadığı zamanlarda niyetlenip nereden duyduysam sığ su bayilmasini duyup başlamadan bitti dalış sevdası benim için.
4 yıl önce Dikili'ye taşınınca diz boyu suda porsiyonluk çupra,sarpalari hipnoz olana kadar izleyince denizden çıkıp hemen o gün bir takım aldım. Tabi ertesi gün zıpkınla aynı yere aynı saatte gittim sonuç?? Cevabı tahmin edersiniz 😂
Neyse çok uzattım iki üç hafta sonrasında iki üç kestaneyi kırıp büyük bir kayanın arkasından balıkların büyüğünü beklerken bir kararti, bol bacakli bir canlı önce yüreğime indirdi sonra suda neden bulunduğumu hatırlatıp furdim onu hem de tam kafadan. İlk avım böyleydi işte.
Yeni başlacak biri olarak bazen terdirgin oluduğum bazen korkup vazgeçmeyi düşündüğüm ama yinede denemek istediğim benim hikayeminde sizinki gibi olmasını umarak eksik ekipmanla bir tane zıpkın ve maske ile bu yazı sabırsızlıkla bekliyorum. İnşallah hayal kırıklığına uğramam yanımda kimsede olmayacak hala korkmuyor değilim doğrusu inşallah güzel bi foto paylaşarak bu korkularımı gülerek hatırlarım
benim hikayem efsane. daha çocuğum akrabamın 75 lık yılmaz zıpkını var o zamana kadar dalışı abc sini biliyorum maske şnorkel palet yani. abimle bu zıpkını aldık marmaris emel sayın koyunda takılıyoruz datçaya istikametine doğru dalmaya başladık kefallere salıyoruz işte birtane vurdum 100 metre yanımıza yangın helikopteri geldi su aldı gitti 5 dakka sonra bir daha aldı gitti dedik arkadaş bir yer yanıyor herhalde arkamızı bir döndük denize girdiğimiz yer alev alev. biz tabi başladık dönmeye babamda bizi arıcam diye aksi istikamete gitmiş bizim akrabaya demiş siz gidin biz çocuklarla denize açılırız o demiş ben sizi bırakmam öyle kalmışlar bizi arıyorlar çıktık karaya ne var ne yok kaldı orada atladık arabaya daldık dumanın içine itfaiye aracıyla kafa kafaya geldik aramızda var 2.5 3 metre mesafe allah tan ikimizde aksi istikamete kırdık direksiyonu kurtardık kendimizi. orman komple yandı neredeyse. şimdi hem zıpkıncıyım hemde itfaiyeci hemde arama kurtarma dalgıcı....
2-3 aydır dalıyorum. Kendime zıpkıncı değil, serbest dalışçı diyebiliyorum. Zira serbest dalış eğitimi aldım ve bu konuda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Dandik de bir zıpkınım var. Hani bir dalış esnasında, güzel bir kısmet gelirse vurmak için. Şimdilik 10-15 mt. civarlarında dalış antrenmanları yapıyorum. Yine böyle bir gün, hocamın tabiriyle "memeli dalış refleksimi" uyandırmak için hafif dalışlarla başladım güne. 7-8 mt. derinliklerinde kendimi hazırlarken irice bir levrek görüp, atış yaptım. Vurdum da. Hayvan 1-2 saniye çırpınıp kayanın dibine düştü. Hayvanı zıpkının ipiyle yukarı çekerken bir çift kıskacın ucunu gördüm kayanın altında. Anladım ki, çırpınmaya veya kan kokusuna bu kıskaçlar kayanın altından çıkıyor. Hemen küçük bir sarpa vurup, bıçağımla sarpayı yüzeyde doğrayıp, kısa bir dalışla, kıskaçları gördüğüm kayaların yarım metre önüne bıraktım. Benim bırakmamın üzerinden daha yarım dakika geçmeden istakoz göründü. O an, "ilk trofemde bunu alırsam eğer benim için inanılmaz olacak" diye düşündüm.
İstakoz parçaladığım balıkla ilgilenirken, hayvanın çıktığı kayalıkların 1-2 metre arkasından, kendimi kayanın arkasına saklayarak dalışımı yaptım. Kafa atışı yapmak istediğimden, yavaş yavaş hayvanın sol yanına dipten süzülerek, hiç palet çırpmadan yanaştım. Balığa o kadar dalmıştı ki, beni farketmedi. Atışımı yaptım. O kadar net bir atış yaptım ki, hayvan hiç çırpınmadan kendini bıraktı. İstakozların lezzet için öldürülmemesi gerektiğini biliyordum ama bu fikre katılmadığımdan böylesine net bir atış yapmak istedim. Eğer ölmeseydi, kıskaçlarının korkusundan öldürebileceğimi de sanmıyordum. Sonuçta işte almıştım istakoz'u.
Bir güzel pişirip afiyetle yedik. Sanırım hayatımda bu kadar lezzetli yediğim ilk deniz kabuklusuydu. Darısı sizlerin başına. Selamlar, saygılar.
Geçen hafta tanışma yazımda yeterli param olmadığı için eğitimsiz ve eksik malzemeyle dalmaktansa tam hazır bi şekilde gelecek sezon dalacağımı bu süreçte daha çok araştırma yapıp malzemeler ve dalış hakkında daha çok bilgi edineceğimi söylemiştim.
Ancak dayanamayıp dün küçük bir zıpkın aldım.(apnea mokan 60 lık) zıpkını aldığımda inanılmaz heycanlandım tüm gece heycandan uyumakta zorlandım kafamda hep balıkları düşündüm ve bu sabah denize gitmek için 05.45 e alarm kurdum 6 civarı denize girdim.
palet yok, elbise yok, ağırlık yok,bıçak yok hiçbişey yok. Bi uyduruk gözlük ve şnorkel bide zıpkınım var. Planım su yüzeyinde hareketsiz kalıp taşlık alandaki balıkları vurmak.Videolardan öğrendiğim kadarıyla gırtlaktan ses yaptım ve beklemeye başladım. Yaklaşan karagözler kefaller beni inanılmaz heycanlandırdı. Ancak zıpkının küçük olması ve benim acemiliğim eklenince hepsini ıskaladım.1-1.5 saat sürekli ıskaladım zaten agaşon yapamadığım ve kabak gibi açıkta olduğum için balıklar çok fazla yaklaşmıyordu.
bir süre sonra meradaki büyük kayaları gördüm. izlediğim videolardan kayaların arasına saklanmanın iyi bir tatktik olduğunu biliyordum ancak benim ağırlığım olmadığı için dalıp kayaların arasına saklanmam imkansız.Bu yüzden su yüzeyine doğru uzanan büyük bir kayanın arkasına geçtim kayadan tutunarak kendimi sabitlemeye çalıştım ve başladım gırtlaktan ses yapmaya.
karşıma birden güzel bir karagöz çıktı o kadar yaklaştı ki gözlerimin içine baktı. Zıpkını ateşledim ama vuracağımı hiç düşünmemiştim çünkü saatlerdir ıskalıyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı birde baktım ki balık çırpınıyor ve içinden kan çıkıyor şişi kendime çektim ama bıçağım olmadığı için balığı söndüremedim. Mecburen balığı alıp kıyıya kadar yüzdüm ve çantamdaki bıçakla kıyıda söndürdüm balığı. Benimde ilk av hikayem bu sabah böyle yaşandı.
inşallah gelecek yaz ekipmanlı bi şekilde ve daha bilinçli güzel avlar yapıcam.
palet yok, elbise yok, ağırlık yok,bıçak yok hiçbirşey yok. Bi uyduruk gözlük ve şnorkel bide zıpkınım var.
Vallahi helal olsun. Yetenek ve kısmet olduktan sonra eksik malzemeyle bile balık vuruluyormuş sayende görmüş olduk. Bu şekilde balık vurabilmene gerçekten çok şaşırdım. Seni canı gönülden tebrik ediyorum.
Haziran ayında yapmış olduğumuz av paylaşımı yarışmasında 3. olarak dereceye giren @ack72 (Cenk Keskin) kazanmış olduğu dalış kemerini almayarak forumda öğrenci bir kardeşimize vermemi söylemişti.
Eğer kabul edersen ilk avının şerefine dalış kemerini Cenk Beyin vesilesiyle Zıpkın Avı Türkiye Forum olarak sana hediye etmek istiyorum. Özelden bana adres, iletişim vs bilgilerini iletirsen kemeri sana ulaştırmak isterim.
İlk avını bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim. Nefesine sağlık. Kısmetin bol olsun.
Merhaba, ilk avım değil ama ilk levrek avımı paylaşmak isterim.
Sene 2007, bu spora fena merak salmışım fakat destekçim yok. Aileme açtım durumu, tehlikeli olduğunu düşündükleri için desteklemediler. Ben de maddi destek bulamayınca günlüğü 30tl den fıdık toplamaya gittim. 6 gün çalıştıktan sonra elime geçen 180 lirayla av marketine gittim.
180 lirayla; apnea power point 60 lık zıpkın, 1 ağılık kemeri, 4 kilo ağırlık ve bir de apnea maske alıp denizin yolunu tuttum.
İlk gün 1.4kg kefal avladım. İkinci gün ise bu yazıya konu olan levreği.
Şnorkel ve palet alamamıştım bu sebeple kıyı boyu yüzüş yapamıyor, hep aynı noktada kaya dibine yatıp balığı bekliyorum. Ve birden bir kuyruk hareketi gördüm. Ani bir refleksle o doğrultuda atışımı yaptım fakat herhangi bir hareketlenme olmadı. Boşa attığımı düşünerek ipi çekmeye başlayınca ağır bir kütlenin geldiğini fark ettim.
Evet, şişte dev bir levrek vardı. Şişin ilk 5-6 santimi hayvana girmiş ve hayvan hemen sönmüştü. Şişin kelebeği dışarıdaydı. Büyük bir heyecanla balığı dışarı alıp evin yolunu tutum.
Geçen hafta tanışma yazımda yeterli param olmadığı için eğitimsiz ve eksik malzemeyle dalmaktansa tam hazır bi şekilde gelecek sezon dalacağımı bu süreçte daha çok araştırma yapıp malzemeler ve dalış hakkında daha çok bilgi edineceğimi söylemiştim.
Ancak dayanamayıp dün küçük bir zıpkın aldım.(apnea mokan 60 lık) zıpkını aldığımda inanılmaz heycanlandım tüm gece heycandan uyumakta zorlandım kafamda hep balıkları düşündüm ve bu sabah denize gitmek için 05.45 e alarm kurdum 6 civarı denize girdim.
palet yok, elbise yok, ağırlık yok,bıçak yok hiçbişey yok. Bi uyduruk gözlük ve şnorkel bide zıpkınım var. Planım su yüzeyinde hareketsiz kalıp taşlık alandaki balıkları vurmak.Videolardan öğrendiğim kadarıyla gırtlaktan ses yaptım ve beklemeye başladım. Yaklaşan karagözler kefaller beni inanılmaz heycanlandırdı. Ancak zıpkının küçük olması ve benim acemiliğim eklenince hepsini ıskaladım.1-1.5 saat sürekli ıskaladım zaten agaşon yapamadığım ve kabak gibi açıkta olduğum için balıklar çok fazla yaklaşmıyordu.
bir süre sonra meradaki büyük kayaları gördüm. izlediğim videolardan kayaların arasına saklanmanın iyi bir tatktik olduğunu biliyordum ancak benim ağırlığım olmadığı için dalıp kayaların arasına saklanmam imkansız.Bu yüzden su yüzeyine doğru uzanan büyük bir kayanın arkasına geçtim kayadan tutunarak kendimi sabitlemeye çalıştım ve başladım gırtlaktan ses yapmaya.
karşıma birden güzel bir karagöz çıktı o kadar yaklaştı ki gözlerimin içine baktı. Zıpkını ateşledim ama vuracağımı hiç düşünmemiştim çünkü saatlerdir ıskalıyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı birde baktım ki balık çırpınıyor ve içinden kan çıkıyor şişi kendime çektim ama bıçağım olmadığı için balığı söndüremedim. Mecburen balığı alıp kıyıya kadar yüzdüm ve çantamdaki bıçakla kıyıda söndürdüm balığı. Benimde ilk av hikayem bu sabah böyle yaşandı.
inşallah gelecek yaz ekipmanlı bi şekilde ve daha bilinçli güzel avlar yapıcam.
herkese selamlar..
azmin zaferi diye buna denir, helal olsun tebrikler , sağlıklı dalışlar
Merhaba, ilk avım değil ama ilk levrek avımı paylaşmak isterim.
Sene 2007, bu spora fena merak salmışım fakat destekçim yok. Aileme açtım durumu, tehlikeli olduğunu düşündükleri için desteklemediler. Ben de maddi destek bulamayınca günlüğü 30tl den fıdık toplamaya gittim. 6 gün çalıştıktan sonra elime geçen 180 lirayla av marketine gittim.
180 lirayla; apnea power point 60 lık zıpkın, 1 ağılık kemeri, 4 kilo ağırlık ve bir de apnea maske alıp denizin yolunu tuttum.
İlk gün 1.4kg kefal avladım. İkinci gün ise bu yazıya konu olan levreği.
Şnorkel ve palet alamamıştım bu sebeple kıyı boyu yüzüş yapamıyor, hep aynı noktada kaya dibine yatıp balığı bekliyorum. Ve birden bir kuyruk hareketi gördüm. Ani bir refleksle o doğrultuda atışımı yaptım fakat herhangi bir hareketlenme olmadı. Boşa attığımı düşünerek ipi çekmeye başlayınca ağır bir kütlenin geldiğini fark ettim.
Evet, şişte dev bir levrek vardı. Şişin ilk 5-6 santimi hayvana girmiş ve hayvan hemen sönmüştü. Şişin kelebeği dışarıdaydı. Büyük bir heyecanla balığı dışarı alıp evin yolunu tutum.
Geçen hafta tanışma yazımda yeterli param olmadığı için eğitimsiz ve eksik malzemeyle dalmaktansa tam hazır bi şekilde gelecek sezon dalacağımı bu süreçte daha çok araştırma yapıp malzemeler ve dalış hakkında daha çok bilgi edineceğimi söylemiştim.
Ancak dayanamayıp dün küçük bir zıpkın aldım.(apnea mokan 60 lık) zıpkını aldığımda inanılmaz heycanlandım tüm gece heycandan uyumakta zorlandım kafamda hep balıkları düşündüm ve bu sabah denize gitmek için 05.45 e alarm kurdum 6 civarı denize girdim.
palet yok, elbise yok, ağırlık yok,bıçak yok hiçbişey yok. Bi uyduruk gözlük ve şnorkel bide zıpkınım var. Planım su yüzeyinde hareketsiz kalıp taşlık alandaki balıkları vurmak.Videolardan öğrendiğim kadarıyla gırtlaktan ses yaptım ve beklemeye başladım. Yaklaşan karagözler kefaller beni inanılmaz heycanlandırdı. Ancak zıpkının küçük olması ve benim acemiliğim eklenince hepsini ıskaladım.1-1.5 saat sürekli ıskaladım zaten agaşon yapamadığım ve kabak gibi açıkta olduğum için balıklar çok fazla yaklaşmıyordu.
bir süre sonra meradaki büyük kayaları gördüm. izlediğim videolardan kayaların arasına saklanmanın iyi bir tatktik olduğunu biliyordum ancak benim ağırlığım olmadığı için dalıp kayaların arasına saklanmam imkansız.Bu yüzden su yüzeyine doğru uzanan büyük bir kayanın arkasına geçtim kayadan tutunarak kendimi sabitlemeye çalıştım ve başladım gırtlaktan ses yapmaya.
karşıma birden güzel bir karagöz çıktı o kadar yaklaştı ki gözlerimin içine baktı. Zıpkını ateşledim ama vuracağımı hiç düşünmemiştim çünkü saatlerdir ıskalıyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı birde baktım ki balık çırpınıyor ve içinden kan çıkıyor şişi kendime çektim ama bıçağım olmadığı için balığı söndüremedim. Mecburen balığı alıp kıyıya kadar yüzdüm ve çantamdaki bıçakla kıyıda söndürdüm balığı. Benimde ilk av hikayem bu sabah böyle yaşandı.
inşallah gelecek yaz ekipmanlı bi şekilde ve daha bilinçli güzel avlar yapıcam.
herkese selamlar..
merhaba bana azim ve cesaret veren kardeşim.
geçen hafta hikayeni okuduktan sonra ve etrafımda bana yardımcı olabilen pek bi insan olmadığından cumartesi günü sabah erkenden dalmaya karar verdim. daha doğrusu bu cesareti senden aldım.
ya Allah Bismillah diyerek çıktım yola.
aynı senin gibi emanet elbise ,zıpkın ve kendime ait sadece palet , maske ve şnörkel ile girdim denize. bu arada heyecandan ağzıma 3 4 tane bisküviyi zorla attım su ile yiyebildim. heyecandan ağırlığımı almayı unuttum. bu arada forumda gördüğüm ve fikirler edindiğim gibi arabanın yedek anahtarını da içindeki elektronik devreyi çıkarıp streçleyip attım elbisenin içine Allaha emanet dedim 🙂
neyse gel gelelim ava ağırlık olmadığından dalamadım ki zaten agaşon sürem çok değil aslında onun için gitmiştim av bahane. fakat ağırlığı almaya gitmedim çünkü anahtarı da streçlemiştim, dedim bu sefer böyle olsun. çünkü streçi açarsam tekrar güzel şekilde anahtarı saramam ve su alır vs vs.
yaklaşık 3 saat suda kaldım sarı çizgili balıklar bile beni görüp kaçıyor attığımı vuramıyordum ( tabi küçüklere atmak yok ). neyse akıl yavaş yavaş kendine gelmeye başladı . şnörkelden az ses çıkarıp kaya arkasına saklana saklana gitmeye başladım. sanırım resimdeki balığın aynısı gırtlaktan yaptığım sese meraklı şekilde geldi , atış imkanı verdi bastım tetiğe. şiş balığa girmedi ama balık anında ters dönüp suyun dibini boyladı. üzülsem mi sevinsem mi bilemedim ama çok heyecanlanmıştım. gel gelelim balık dipte öldü , yani şiş geçmese de balığı avlamıştım. ama bi sorun var dalmaya çalışıyorum 2 metrelik yere dalamıyorum. elbise izin vermiyor ( pantolon neoprenli ama elbise içi dışı gibi havlu gibi olan elbise ) uğraş uğraş yok azcık dalsam zıpkının şişini sokmaya çalışacağım ama yok arkadaş. avladığım balığı alamıyorum deli oldum. dedim zıpkını karada kurayım atış atayım nası olsa ölü duruyo yerinde vurur alırım. kenarda zıpkını kurdum balığı vurduğum yere geldim ne göreyim. sarı çizgili balıklar üşüşmüşler balığıma. dedim siz misiniz benim avıma ortak olan 🙂 hem de dedim nişancılığım gelişsin salladım bir tane sarı çizgili balığı vurdum. bıçağım olmadığı için söndüremedim ama can da çektirmeden işini halletmeye çalıştım.
çok güzel bi gün oldu benim için , özellikle de kimseye muhtaç olmadan tek gidip gelme cesaretini göstermek ve sağlıklı girip çıkmak ise en büyük destekçim ve öncüm oldu. şimdi ise cumartesi gününü iple çekiyorum.
satış bölümünde paylaşacağım ama buradan da yazayım ağırlık , bıçak satan olursa haber verirse sevinirim. Gebze darıcada oturuyorum.
zıpkınımı ve elbiselerimi sıfır almayı düşünüyorum o yüzden biraz daha sabr edeceğim şimdilik olanlarla idare edip aldığım emanetleri sağlam bi şekilde yerlerine vermek en büyük gayem 🙂
dinlediğiniz için ve burada paylaştığınız bilgiler için çok teşekkürler hepiniz iyiki varsınız Allaha emanet..
@gkhnkck1990 abi çok sevindim, evet ekipmansız çok zor oluyor ancak eminimki bu ilk avın olmasaydıda bu şekilde balık vurmak çok büyük zevk verirdi. İnşallah istediğin ekipmanları alıp güzel avlar yaparsın. Nefesine sağlık rast gelsin.
@gkhnkck1990 abi çok sevindim, evet ekipmansız çok zor oluyor ancak eminimki bu ilk avın olmasaydıda bu şekilde balık vurmak çok büyük zevk verirdi. İnşallah istediğin ekipmanları alıp güzel avlar yaparsın. Nefesine sağlık rast gelsin.
çok sağ olasın güzel kardeşim. inşallah daha iyileri senin olsun. sağlıklı nefesler rast gele..
cumartesi sabah düştüm tek başıma acemi halimle yollara .. 3. dalışım benim. ilk dalışı dalış yapan bi abi ile dalmıştım , sonraki 2 dalışı tek yaptım. malum herkes aynı anda müsait olamıyor bazıları da özellikle götürmek istemiyor..
neyse gel gelelim ilk avım ilk heyecanıma.. şimdilik hem şnörkeli çıkarmadan dalış yapamamamdan hemde dib sürem az olduğundan daha doğrusu dipte hiç duramamaktan genelde kara kıyı avı yapıyorum. kendimce ilgili sesleri çıkartmaya çalışıyorum. sanırım biraz olsun başardım bu iki balığı avladım.
ilkini vurmak zor olsa da ikincisi beni vur der gibi karşımda bana bakıyordu. hemde bu arada biraz önce bi balığa atış yapmış vuramamıştım yani tüfek kurulu değildi. tüfeği kurdum hala bekliyor bende nasibimi avladım çok şükür..
gel gelelim tecrübeli ustalarıma sorularıma. beni ilk dalıla götüren abi şnörkeli çıkartma dedi , forumda okuduklarıma göre şnörkelsiz dalmalıyım. şnörkelsiz dalmaya dalıyorum da dibten çıkınca başlıyor bi stres. bulamıyorum ağzımın yolunu veya şnörkeli tam oturtamıyorum ağzıma , baya su yutuyorum. şnörkelsiz dalışa nasıl alışabilirim.
birde bazen dalmakta zorlanıyorum , yani 1 metre falan indikten sonra balon gibi su yüzüne çıkıyorum. neler tavsiye edersiniz. videoları izliyorum , forumdaki bilgileri okuyorum fakat su ya girince heyecandan bazılarını unutuyorum. herkese sağlıklı dalışlar..
@gkhnkck1990 ilk avınız hayırlı olsun nefesinize sağlık. Sizin vesilenizle genele yönelik naçizane bir tavsiyede bulunacağım. Forumu lütfen sosyal medya gibi kullanmayalım.
Örneğin bu konu içerisinde zıpkıncıların "ilk avları" paylaşılıyor. İlk avınızı paylaşıp ardından başka konularda sorular sorarsanız sorulara verilen yanıtlarla birlikte "ilk av" konusu çorba olur 🙂
Özellikle "Soruniteliği" taşıyan konuları forumdaki "Soru-Cevap Başlığı" altındaki bölümler içerisinde paylaşmaya gayret edersek düzenli bir bilgi kaynağı oluştururuz. Anlayışınız için teşekkürler. İyi forumlar
Yaklaşık 1.5 ay önce ekipmanları toplama başladım. Uzun yıllardır hevesliydim youtube uzerinden takip ediyordum fakat maddi yetersizlik ve o ilk cekingenlik sebebiyle birturlu başlayamıyordum , üyelerden Onkrash çocukluk arkadaşım. Ben askerdeydim telefon etti bir gün bütün ekipmanlari aldim dedi. O da alinca tabi heves ve istek yükseldi dondum askerden,ozel egitim almak tabiki gonul isterdi fakat gene imkansızlıklar ön plandaydı. Buna rağmen Can ve Caner abinin videolari fazlasıyla yeterli oldu başlamak için bir ay sonra ekipmanlari toplamaya basladim ekipmanlarla ilgili gercekten Çağlar avdan Ali ve Anıl abi çok yardimci oldular.Herkese çok teşekkür ediyorum bilgi paylaşımlarından yardımlarından dolayı. İlkGirişlerimde bir iki problem yaşadım. Sosyal medya üzerinden Alparslan Hocaya ulaştım ve elinden geldiğince yardımcı oldu camianın bu denli birbirini destekliyor olması çok mutlu edici bir durum. Ekteki fotoğraf ilk dalışım değil fakat 1 aydır dalıyorum ilk sayilabilir yani 🙂
bugün iş çıkışı bir kaç saat dalış yapmak istedim,yeni başladığım için her fırsatta gitmeye çalışıyorum. bu ikinci balığım ve suya girdikten 5-6 dakika sonra vurdum ve hemen çıktım :)) çok heyecanlandım, elim ayağım dolandı resmen, dizgime taktım ve havalı havalı, tam bir usta edasıyla 15 - 20 dk içinde çıkmış oldum. tabii girerken gören oltacılar çıkarken balığı görünce bende zıpkın alcam diyenler oldu aralarından hemen. nasibimizi aldık yeter falan diyorum ama kalbim ağzımdan çıkacak neredeyse. bir daha dalacak nefes yok yani. saatlerce anlatırım valla. :)) sizlerle paylaşmak istedim. sevgiler. 4kg geldi bu arada. ama bence tartı bozuk en az 20 var yaa :))))
Bencede tartı bozuk ilk trofe 25-30 kg bile edebilir. Anlattıkca daha ağır basar hatta 🤣 🤣 Tebrik ederim güzel heycanlar ceylanda nadir bir balık güzel karşılaşma olmuş. 👍
ben ilkokul 3 ten beri olta ile avlanırdım. Yıllar sonra 2004 senesinde 21 yaşında iken çalıştığım yere patronumu ziyarete gelen Servet Kök abiyle tanıştım. Kendisi zıpkınla yapmış olduğu trofe avlarla bilinir. O gün kendisinin bize vermiş olduğu gazla balıkçıya gidip Yılmaz zıpkın ve şnorkel gözlük aldık. İlk hafta tatilinde denize gittik avlanmak için o zaman elbise,ağırlık, dizgi nedir bilmiyorduk balıkları koymak için üzerimizde poşet taşıyorduk. acemiliğin getirdiği bilgisizlikle 100 -150gr'lık İspendek, kefal ve çupra vurmuştuk. O günün anısını yaşatan resim olması büyük şans.
Artık aşıyı almıştık yazın her fırsatta gittik ama kış geldi ve hala gidip dalmak istiyorduk. Karar verdik ve yine balıkçıya gidip elbise aldık. Elbise aldığımız ilk hafta tekrar dalışa gittik. Elbisenin vermiş olduğu özgüven ile biraz daha derinlere ve ileriye açıldık ve ortalama 5-7 mt arasında dalış yapmaya başladık. O gün elbisenin şansına makarasız zıpkın ile 5 kg'lık Lagos vurdum.
Ilk avım iri bir levrek olmuştu. Ayağımda palet yok gözlük çocuk gözlüğü hani şu turuncu olanlar. Elimde ufak bir zipkin eczacıları eşantiyon zıpkınlarından. Levreklere yaklasamadigimdan paletsiz olduğum için deniz üzerinde ölü numarası yapıp yavas yavas sokulmuştum. Vuracagimi da hiç düşünmemiştim. Zıpkını sisi levreği deniz yüzeyinde olduğumuzdan dışarı atmisti. 2 metre sonra tekrar denize düştü. Kaçacak diye üstüne atladım balığın. Şişle kayalıklara çıktım. Heyecandan gözlüğü denizde unutmuştum. 1 2 saat sonra heyecan geçince arayıp bulmustum😃 yas 14
Tam olarak yılını hatırlamasam da muhtemelen 2000 2001 yılları 9, 10 yaşlarındayken ilk avım şemsiye telinden yaptığım şişle avladığım tekir olmuştu su altı avcılığı tutkusu o zamandan beri devam ediyor
![s7300565wx3[1].jpg](https://www.spearfishingturkey.com/wp-content/uploads/wpforo/attachments/2351/thumbnail/1429-s7300565wx31.jpg)
