Dev Liça avım, bir zıpkınla balık avı aşığının ilk trofe avı.

Zıpkınla dalış ve balık avı ağşığı dostlarıma abilerime selamlar, bu tarifsiz hikaye şöyle başladı; biraz geç uyanmıştım önceki gün klüple yaptığımız dalıştan ötürü haliyle üstümde biraz yorgunluk vardı ancak aynı zamanda bu güzel günlerde kötü hava şartlarından ötürü birkaç gündür zıpkınla avlanma fırsatı bulamamış olmamın hasreti vardı malum yaz bitti bitiyor, evde balık az kalmış yanlarına bir iki güzel arkadaş eklesem akşam ailemle doyarız diyerek ani bir kararla merayı bir kontrol etmeye karar verdim ama zıpkınımın kalama misinasının mekanizma kısmından yıpranmış olabileceği aklıma geldi ve öylede olmuştu  şu yakın zamanlı dalış kariyerimde en başından beri kaç geceler rüyalarımı süsleyen trofe balık hayalim için eşşeğimi hep sağlam kazığa bağlıyordum ve iyi ki de öyle yapmışım . Velhasılıkelam motorsikletime atlayıp merama ulaştım sakin sakin güzelce suya girdim amacım öncelikle tavalık balık olduğu için 2 -4 metrelerde agaşon yapmaya başladım ilk agaşonuma yarım kilo üstü bir melanur cevap verdi, ancak o gün 90 lık zıpkınıma çift 16 lastik fazla geldiği için eskiden kullandığım  tek 17 mm lastik ile dalışa gitmiştim elbette bi alışma süresi istiyordu ve balığı ıskaladım. Moralimi biraz bozmuştu ama toparlanıp devam ettim gelen giden olmayınca 6-7 metrelere giderek bildiğim çok güzel bir taşın etrafında bir kaç agaşon denemesi daha yaptım ancak iki ufak sinarit palazı göründü okadar,  akıntıda çok kuvvetli olduğundan zorluyordu ve en iyisi tekrar kıyıya döneyim bari bir kaç birşey alayım bereket versin diyerek kıyıya doğru palet vurmaya başladım 3 - 4 metreye dayanan bir eriştelik alana geldim iri sivriler geçiyordu yanımdan ve ara ara görünen melanur sürüleri panik halindeydi çok sakin bir şekilde nefeslendim , odaklandım ve yaprak gibi yavaşça süzüldüm dibe doğru. İndiğim yer biraz çukurluydu beğenmeyip dipten çok yavaş bir şekilde sürünerek biraz ilerideki daha yüksekçe erişteliklerin olduğu en azından zeminin agaşona daha el verişli olduğu bölgeye ilerledim ve gizlenip beklemeye başladım. Bekle babam bekle birşey görünmüyor artık aklımda yavaştan agaşonu bitireyim akşam olunca ne yaparız gibi düşünceler belirirken birden bir haraket sezdi gözlerim kafasını sallaya sallaya gelen dev,asil görünüşlü bir dev.Solumdan gelen dev balığa doğrı zıpkınımı hızlıca çevirdim ve tek lastik takılı olduğundan galsama ve  ense kökü  kısmına doğru nişan alıp tetiği çektim tabi bu olanlar sadece bir kaç salise içinde oluvermişti şiş balığın dudak kısmından girmişti ama arkaya geçip geçmediğini göremiyordum balık çılgın boğalar gibi başını sallayıp kendi etrafında dönerek şişi üzerinden atmaya çalıştı... Hala inanamıyorum yoldaşlar şaka gibi hayal meyal o görüntüler. Çok kenarda görünüyordu vurduğum yer dedim herhalde balık yırtıp kaçıcak derken şiş kafa kısmına isabet ettiya acaba sersemledi mi diyerek üstüne atıldığım esnada balık döndü açığa ... Şiş düştü arkasına bu beni bayağı rahatlatmıştı ardından vırrr diye bir makara sesi, başlıkta belirttiğim gibi bu benim ilk makara mücadelesi deneyimim oluyordu rüya gibi anlar rüya! Neyse makara açmaya devam ediyor hayvan ama hislerim çok karışık bir yandan muazzam bir sevinç var ama endişeden hissedemiyorum o sevinci; acaba atıcak mı şişi,poz vericez mi birlikte hepsi film şeridi gibi geçiyor gözümden bir ben asılıyorum bir balık, yokluyorum bazen ama engel olamıyorum tabi sert müdehaleden kaçınıyorum yırtmaması adına, hala asılıyor baktım makara sona dayandı dayanacak, bir yandanda arkasından palet basıyorum  ipe baktım ip önce karşıya doğru dümdüzken aşağı doğru süzülüyordu dedim galiba bu balık attı şişi üzerinden ve gitti ellerimden :(...

aradaki mesafeyi kapatınca makara ipini kendime doğru asılarak yokladım ve yok böyle bir sevinç balık asılıyor yine ama bu sefer biraz asılıp biraz  bekliyor ben asılınca asılıyor. Gittim ipin sonuna kadar tabi balıkla birlikte 8 metrelere doğru açılmışız balık suyun 3 metre kadar altında şişi atmaya çalışıyor fırsat bu fırsat bıçağımı elime alıp bir ördek dalışıyla çullandım üstüne tabi balık güçlü koyvermiyor kendini.Biraz mücadeleden sonra kucakladım kendisini elimi o galsamaya attım ve balık elimi sıkarak yokluyor bu zamana dek en mutlu oluğum an işte o an tamamen gücü hissediyorum... Hala inanamıyorum o anda yaşadıklarıma ... Resmen hayalim anbean gerçekleşiyor su altında iki katı görünüyor yakışıklı Liça ilk kez bu kadar büyük bir hayvan elime alıyorum iki kilo bile görmemişim belki bukadar yakından.. Hemen bıçağı beyine doğru batırıyorum tabi ama o boyuttaki kafaya kolay batmıyor 🙂 avucumla bıçağın kabzasına vurarak ittiriyorum beynin dibine kadar ve artık hayalim gerçekleşti şaka gibi artık büyük liça benim ve ilk trofe avım durumunda 😀 Avazım çıktığı kadar bağırıyorum sevinç çığlıkları atıyorum, sanki etrafımdaki yükseltiler yankılanıyor 😀 . Zamanında duyduğum kaçan söndürülmüş orfozlar geldi o an aklıma dedim ben bunu uyanmadan  bir an evvel karaya çıkarayım :). Bastım paleti kıyıya kayanın üzerine serdim devi düşünüyorum kara kara nasıl götürecez eve bunu 🙂 motorsikletle gelmişiz  meraya ama sonra çantaya koydum ucu ucuna sığdı yüklendim ne varsa malzemelerle birlikte üzerimde 15 kilo yükle birlikte doğru eve, önüne oyuncak yığılmış çocuk gibi mutluyum o esnada aşk pozlarımı kaydetmişim Liçamla, benden mutlusu yok. Çok şükrettiğim bir av sonu oldu iyiki o ipi sağlamlayıp gitmişim ve iyi ki ağızından vurmuşum muhtemelen hem balığın çılgınca asılmasına engel oldu hem balığın başka bir kısmına isabet etse tek lastik olduğundan şişi  üzerinden atma ihtimali yüksekti. Canı gönülden isteyen tüm zıpkıncı dostlarıma ve abilerime rastgelsin sağlıcakla dalın sağlıcakla kalın sevgilerle...