Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
Selam sevgili dostlar.
Bu yazıda sizlere yakın zamanda yaptığımız bir avı ve av dışında keyif aldığımız güzel zamanları anlatmaya çalışacağım. Çayları hazırlayınız.
Haftasonu kısıtlamalarının daha fıs olduğu,virüsün gündüzleri çalışmadığı bir haftasonu Sebahattin abim ile beraber '' Bak gittik gittik yoksa bi yasak getirecekler gidemicez'' mantığının ortak noktada buluşması ile haftasonu 2 gün dalış planladık ve hazırlığa başladık.
Sabahın ilk saatlerinde botumuzu motorumuzu eşyalarımızı yükleyerek yola çıktık. Kış geldiği için havalar artık erken kararıyordu ve gideceğimiz yol biraz uzun olduğundan lise fizik dersi hesabı ile A noktasından B noktasına saatte şu kadar hızla şu kadar kilometre gidersek gibi problemler çöze çöze meramıza vardık ve hiç zaman kaybetmeden botu suya indirip meraya doğru yol aldık.
Önceki gelişimizde vurduğumuz güzel çipuraların,sargozların hevesi ile gelmiştik ancak hava bizden yana değil gibiydi. Çarşaf gibi dümdüz ve berrak bir deniz av stilimize uygun değildi. Dünden esen sert hava durulmuş,ölü dalgaları kıyıda ufak çaplı tsunami etkisi yaratıyordu.
Sebahattin abimi ilk noktada bıraktıktan sonra birkaç yüz metre gidip botu demirleyip ava başladım. O bota yüzene kadar ben bölgeyi tarıyordum. Böyle böyle tüm merayı bitirmiş oluyorduk.
Dalışın ilk saati hiçbir şey vuramadan geçmişti. Ya ben formdan düşmüştüm ya da balık hiç yoktu. Ayrıca kıyıya vuran ölü dalgalar beni bir oraya bir buraya savurduğu için çok konforsuz bir dalış oluyordu. Sıfır kıyıda sürünerek baskın ile avlandığımız için vücudun stabil olması gerekiyordu.
Yoldayken yaptığımız muhabbette 20-30 kilo balık vururuz diye abartıp gülüşürken şimdi akşam yemeği çıkartsak iyi düşüncesiyle avlanıyorduk. Hiç mi balık olmaz be kardeşim o kadar yol geldik. Hep bir ümit ile sürünüp duruyoruz sivri sivri kayaların üstünde. Hem mecaz hem gerçek anlamda süründük yani 🤣
Mera artık bitti bitecekti. Son kez falan bottan atlıyorduk. Bu kıyıyı da tarayıp dönüşe geçecektik artık. Nedense birden canlılık değişti. Sanki tüm balıklar buraya gelmiş gibi bir görüntü vardı ve güzel 7-8 parça sargoz vurmak nasip oldu. Ya bizden önce başka bir dalgıç dalmıştı ya da ağcısı gececisi merayı dağıtmıştı tahminimizce.
Sargozları aldıktan sonra dalışı bitirdik. Kıyıya geldiğimizde oradaki oltacılar dün gece 3-4 kişinin gece dalıp 7-8 çuval çipura sargoz vurduğunu söyledi. Nedense kimsede tepki vermemiş hop kardeş napıyonuz gibisinden.Ellerindeki zıpkınlarıda bir yerlerine montelememişler. Tüm gün meranın çöl gibi olmasının nedeni buymuş.
Hava kararmadan hızlı bir şekilde toparlandık,botumuzu oradaki bir balıkçıya emanet ettik ve pansiyona gittik. Sabah tekrar geleceğimizden bot indir bindir zahmeti olmayacaktı böylece.
Tüm gün bir oraya bir buraya savuran ölü dalgalar beni öyle bir yormuştu ki anında uyuyakalmışım.
Sabah uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra tekrar dalış yollarına düştük. Daha enerjik ve motive olmuş bir şekilde yolda giderken acaba bot çalındı mı sağlam duruyo mu endişesine düştük. Poseidon sağ olsun botu ellememiş ellettirmemiş olduğu gibin duruyu.
Dalış noktamıza vardığımızda deniz yine aynıydı. İstediğimiz çalkantılı,köpüklü suları ve hedef balıkları daha görememiştik.
Balık durumu yine bildiğiniz gibi. Gececilerin yaptığı vurgundan sonra ürküp kaçan hayvanlar daha kıyılamamış ya da hepsini öldürmüşler olsa gerek hiçbir şey görmeden gün geçiyordu yine. Kilometrelerce sürünüyorduk.
Dünkü sargozları vurduğum yerde 3-5 lidaki çipura ile günü tamamladık. Balık olmasa bile hep bir umutla önümüze iri bir çipuranın veya uzaklardan yemlenen takoz sargozların gözükmesini beklemek güzel bir histi.
Virüsün sokağa çıkıp bizim eve girmemize 2 saat kala dalışı bitirdik. Hızlıca giyinip toparlanıp pansiyonumuza gittik .Günün balıklarını pansiyon sahibi ile beraber yiyerek geç saatlere kadar muhabbetin dibine vurduk. Karnımızı yine denizden doyurduk şükür.
Sabah kalkıp eşyalarımızı botumuzu falan toparlayıp yavaş yavaş dönüş yoluna koyulduk. Yol boyunca gördüklerimiz,ıskaladıklarımız,vuramadıklarımız ile dalgamızı geçtik. Güzel geçen 2 gün güzel hatıralar bırakmıştı gerisinde.
Şimdi de haftasonu komple yasak. Artık işten,okuldan kaçıp kaçıp gideceez hobidaşlar. Pullarımız kurur mazallah.
Balık olmasa bile dalmak her zaman güzeldir derim. Su altındaki güzellikleri gören ve tadını alan biz dalgıçlarız. Diğer insanlardan bir tık hatta bin tık ayrıcalıklıyız bence.
Böyle bir durum bizimde başımıza gelmişti. Gazipaşada kimsenin dalmadığını düşündüğümüz bakir bir yer gözümüze kestirip muz bahçelerinin arasından zar zor indik koya. Saatlerce akıntıya dalgalara karşı yüzdük daldık kayda değer bir balık avlayamadık. Çıktığımızda bahçede rastladığımız bir genç bahçenin sahiplerinin sık sık gelip tüple daldıklarını söyledi :(. Ah o tüpçüler ve gececiler...
@ozansefer bunlar hiç yakalanmayıp ortalık yerde de marifet gibi anlatabiliyorlar yaptıklarını. Denetleyip ağır cezalar kesen olmadığı sürece böyle devam
Ekmek ye azcık dalgalar atmaz ordan oraya 🤣 Tebrikler yine güzel bir yazı koymussun ortaya. Son iki başlıktır bir dizginin kolay dolmadığını yeri geldiğinde mera mera gezilip umut kesmeden kayalarda sürünüldüğünü fark ediyordur insanlar umarım.
Burdan çayı demleyip hüpürdete hüpürdete 1 like 1 tebrik yorumu yapmadan başlık başlık gezen üyelerimizede selam ederim 🤣 🤣
@kaancalam nefesine sağlık çok güzel anlatım olmuş sayende bizde bu heyecanı yaşadık tebrik ediyorum