Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
Sevgili dostlar. Herkese selamlar olsun. Haziran ayından beri boşladığım,avlardan hikayelerden mahrum bıraktığım bu güzel gruba geri döndüm. Umarım beni unutmamışsınızdır 🙂
Bu yazı Bozcaada'da Ata Demirer'in tirhandilinde çalışarak geçirdim.Avlar,yazılar birikti. Hepsini yavaş yavaş buraya aktaracağım.
Bozcaada bence bir zıpkıncı için cennet . Bilenleriniz vardır ancak bilmeyenler için söyleyeyim her dalış bir trofe ile sudan çıkabilirsiniz.
Bozcaada'nın karşısındaki Mavri adasına dalışa giderdik. Mavri ada Türkiye'nin en muhteşem dalış yeri olabilir. Boğazın akıntısından dolayı avcılık çok zor bu balık bolluğundaki en önemli etken.
Gelelim bizim için büyük insanlık için küçük günlerden birisine. Ya da tam tersi mi acaba 🤔 🤔
Yine Mavri adasına gittiğimiz günlerden bir gün,Müjdat Turan ile haberleştik ve orada buluşmaya karar verdik. Biz Bozcaadadan çıkıp Mavriye gidene kadar Müjdat abi sabah suyunu yapardı. Vardığımızda vurduğu balıklardan seç beğen al usulü akşam yemeğimizi ayarlardık. Şu sinariti buğulama yapalım şu sargozu çiğ balık onu kavurma bunu pilaki gibi gibi 😀
Adaya vardığımızda Müjdat abi sabah suyunda güzel bir akya vurmuştu ve akşam suyunda akyaya beraber gideceğimizi söyledi. Akyayı akıntılı günlerde görebilirdik ve vurabilirdik. Akıntı olmadığı günler sinarit,sargoz,eşkina takılırdık. Akıntılı dalışlar büyük tecrübe ve kondisyon gerektiriyor. Nereden dalıp nereye ineceğinizi kestirmeniz ve bunun içinde iyi nefeslenmeniz iyi nefes tutmanız,merayı okumanız gerekiyor. Benim gibi ilk kez akıntılı sularda avlanmaya başlayanlar için zor ve maceralıydı bu dalışlar. Bottan atlar atlamaz bir tekne süratinde suda akıyordum ve bot ayrı yere ben ayrı yere gidiyordum. Eğer dalıştan çıktığımda botçu beni görmezse veya ben kendimi duyuramazsam taaa Limnos'a kadar sürüklenip work and travel yapabilirdim 🤣 Bu dalışları yaparken Gökçeadadaki Çanakkale Boğazındaki Bozcaadadaki Büyük Beyazların varlığı ile ilgili kitap okuyordum birde 😀
Müjdat abinin kırk yıldır daldığı ve akyalarını vurduğu bölgede av saati gelmişti. Söylediğine göre o balığın oraya gelme ve gitme saati vardı. Güneşin batmasına 1 saat falan kaldığında av yoluna koyulmuştuk. İlk noktaya geldik ve ilk ben atlayacaktım suya. Sırayla noktalara dalıp akya arayacaktık.
Bottan atlar atlamaz anında akmaya başladım ve 35 metreydi aşağısı. 300-400 metre ileride su sığlaşıyordu benimde oraya yatmam gerekiyordu. Çabucak tüfeği kurdum ve nefeslenip inişe geçtim. Bir uçağın piste inişi misali düşünün. Yatmam gereken noktaya daha yatalı 1-2 saniye olmuştu ki koca başlı sinaritler etrafımı sardı.6-7 kiloluk sinaritlerden bir tanesini seçmem gerekiyordu ancak çok çok hızlı manevralar yapıyolardı. En garantisi diye karar verdiğim sinarite atışımı yaptım ve vurdum ancak balık gücünü hiç kaybetmemişti. Güzel yerinden vurmama rağmen balık iyice delirdi ve bende makarayı açarak yukarı çıktım. Makara açmam büyük hata oldu ve balık taşa girdi ben ise akmaya devam ettim. O güzel balık taşta kaldı ve yırtıldı ne yazık ki. Aynı noktaya bir daha dalamadığım içinde balığı alamadım. Bota çıktığımda Müjdat abi makara açmamam gerektiğini söyledi
Sıra Müjdat abideydi. Başka bir noktaya dalışını yaptı ve akya görememişti. Böyle böyle devam ederken Müjdat abi bir noktaya daha daldı ve aşağıda iki tane akya olduğunu söyledi. Heyecanlanmıştım . Müjdat abi dalar dalmaz bir tanesine atışını yaptı ve beni çağırdı.Bottan atladığımda aşağıda daire çizen oldukça asil ve güçlü sert bakışlı bir akya vardı. En kolay yoldan balığı bota alabilmeliydik. Tüfeğimi kurdum ve akyanın üzerine doğru süzüldüm. En garanti atışı yapmak için bekledim. Balık ben ona yaklaştıkça daha fazla kuyruk vuruyordu. Kafasını bana doğru çevirdiği ilk an tetiği çektim ve çok harika bir atışla balık etkisiz hale geldi
Balığımızı bota aldık ve geriye fotoğraf çekilme işi kaldı 🙂 Müjdat Turan ile Kuzey Ege'de akıntılı dalgalı sularda akya avlamak benim için çok büyük bir olaydı. Harika insanlar harika coğrafya harika balıklar. Şimdi de fotoğrafları yüklüyorum. Umarım sizlerde benim kadar zevk alırsınız vurmuş kadar olursunuz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere !! Keyifli okumalar
Forumdan bu kadar ayrı kalan bütün üyelere çay ısmarlasın. Bence bir bedeli olmalı 🤣 Neyseki herkesin hayallerini süsleyen bir av ve harika bir kalemle yazıya dökülmüş av anısıyla geri dönerek çaylardan yırttın. Yönetime bira-cips yapar affettirirsin artık kendini Kaan.
Tekrar av için ayrı yazı için ayrı tebrik ederim 🍻
@kaancalam gözlerimiz yollarda kalmıştı tekrar hoş geldin. Paylaşımını görünce heyecanlanıp bir solukta okuyuverdim 🙂 Müjdat Turan gibi bir isimle onun dalış yaptığı meralarda dalış yapmak-avlanmak, Ata Demirerle sofra kurup muhabbet etmek çok keyifli olsa gerek.
Paylaşımını keyifle okudum. Akya süper nefesinize sağlık. Bol avlı ve keyifli dalışlar dilerim. Kendini fazla özletme.
@zencuk Bu arada sen ceza kesileceği günü bana haber edersin 🙂
Güzel yazı. Bu arada makara noktası ilginç. Ne zaman açılmalı ne zaman açılmamalı, bunu birisi açıklarsa sevinirim.
@kindi yazdığım yazıda makara istisna bir durum. Normal şartlarda o büyüklükte bir balığa makara açılması gerek bitirici vuruş yapılmadıysa tabi. Ben makara açtığımda akıntıdan dolayı alamadım balığı. Makara açmasam alma şansım olabilirdi. Bu boyuttaki balıklar makara açmadığınızda misinanızı da patlatabilir kendinide parçalayıp kaçabilir.
Gısgandın mı? 🤣 🤣 Kısa pantülle abi bana kikla vurdur diye gezdiğin günleri bilirim. 🤣 Kurban ol sen bizim kiklamıza keşke Antalyada vuraydında yedireydin.
Aslında söndürme atışları risklidir, o toplara girmeyi hiç sevmem. Bir gün badim iri bir ceylan vurdu, çağırdı balığı söndür diye. Balık kaçmak üzere ben de net atış olsun diye kafasına sıktım ama atış derinin biraz altından geçmiş, nereden bileyim. Neyse ben balığı, istese de kaçamaz düşüncesi ile yukarı kendi makara ipimden çekmeye başladım. Bir çıkardık ki hayvanı resmen deri tutuyor 🙂 Badim biraz hayıflanarak baktı bana ama birşey demedi.
Keyifli bir av olmuş, nefesinize sağlık.
