Foruma Üye olduktan sonra "Aktivasyon-Şifre Belirleme Aşamasında Sorun Yaşayan Üyelerimiz
Foruma üye olurken "hotmail, outlook, msn" uzantılı bir mail adresi kullandıysanız size gönderdiğimiz aktivasyon-şifre belirleme e postası hesabınızdaki "gereksiz-spam" klasörüne düşmüş olabilir. Lütfen "gereksiz-spam" klasörünü kontrol ediniz. Destek için instagramdan @spearfishingturkey bize ulaşabilirsiniz.
Bu videoda balık çağırma tekniklerinden birçok farklı tekniğe ve bu tekniklerin nasıl uygulanması gerektiğine değindim. Balık Çağırma uygulamasını bir teknikten ziyade bir rol yapma, kandırma, sanat olarak değerlendiriyor ve bu sebeple kişiye, meraya ve balıklara göre biçimlendiğini düşünüyorum. Videoda özellikle bu konuya, yani kişinin bu yöntemleri kendine uygun olandan seçmesine değinmeye çalıştım. Sağlıcakla dalın.
Mrblar videolarınızı büyük bir zevkle izliyorum. Gerçekten değerli bilgiler içeriyor. Ben kendimden örnek vererek birkaç soru sormak istiyorum. Öncelikle bulunduğum meranın popülasyonu oldukça yüksek ve sığ suda, kara kıyıda avlanıyorum. En çok rastladığım balık iri kefaller ve nadiren levrek. belki de tecrübesizliğimden levrek çağıramıyorum 🙂 ancak su altında gırtlaktan "gup gup" benzeri çıkardığım ses dip süremi müthiş derecede azaltıyor. avlandığım yer yoğun erişte benzeri yosunlu ve kumluk (taş olmadığından). Bu nedenle ben dalışa geçmeden önce belimdeki ağırlığa kabzayı vurarak ses çıkartıyorum. Balıklar oldukça ürkek ve insana hiç yabancı değiller, çevredeki gürültü oldukça fazla. sabahın çok erken saatlerinde ancak sessizlik oluyor. Buna rağmen gün içerisinde dalış yaptığımda bile kefaller beni görmeye geliyor 🙂 Burada tetik düşürme imkanı bulduğumda, odaklandığım balığı kaçırıyorum 🙁 ben bu durumu zıpkına bağlıyorum. Çünkü su altına yattığım anda balıklar önümden geçmiyor, tam olarak yanak vermiyor. Yan taraflarımdan geçiyor ve uzaklaşıyorlar. Zıpkını onlara doğrultana kadar balıklar toz oluyor. Alüminyum gövdeli yerli marka (yılmaz değil :)) 75'lik kapalı kafa zıpkınım var. Çok ağır kaldığını düşünüyorum bu merada. Sizin gibi bu sporda oldukça tecrübeli avcıların yardımı ve yorumları beni daha ileri noktaya taşıyacaktır. Saygılarımla
Acaba tüfeğimi avrupa marka açık kafa oldukça hafif kalamar gövde 82-85 cm bir zıpkınla değiştirmeli miyim?
Ya da kara kıyı avı beni aşıyor mu? Balıklar ürkek mera bulanık ancak tüm bunlara rağmen balıkları yakınıma getirebiliyorum ve farklı hareketleri algılayabiliyorum.
Şimdiden teşekkürler
Teşekkürler Yasin,
Öncelikle kendinde çok hata arama çünkü bulunduğun mera, başlangıç için zorlu bir nokta. Çünkü balıkların seni farketmesi çok kolay. Burada asıl odaklanman gereken konu, balığı kendine yaklaştırabilmek. Bunun için de dibe inene kadar palet basma, dipte tamamen zemine yat. Kafanı, zıpkınını hiçbir yere çevirme. Sakince bekle. Bu arada levrekler her sese tepki verebilir. Ben normalde çok önermem ama senin durumunda "çıkırık" aleti işe yarayabilir. Çünkü agaşonda ses çıkarman çok zor. Beline vurduğunda kendi konsantrasyonunu da bozarsın ve evet gup gup sesi genelde gırtlak kapağını yorar ve nefes tutmayı zorlaştırır.
Çok teşekkür ederim. O zaman zıpkını bu aşamada değiştirmemin anlamı yok sanırım? biraz daha devam edip atışa alışmalı mıyım? Ancak berrak su ve sakin ortamlarda kullandığım zıpkınla bir sorun yok sadece uzağa atış yapamıyor o kadar. genelde vurabiliyorum bu ortamlarda. sadece bahsettiğim merada oldukça fazla ıskalıyorum.
Dostum eğer, benim çok çok iyi bir tüfekle yaptığım muazzam ıskaları görsen sanırım zıpkını tırın altına falan atmak isterdin 🙂 Ama suç genelde bizdedir.
"Avcının suçu tüfekte arama psikolojisi" benimkisi 🙂 Teşekkür ederim. Hepinize iyi günler.